Dişi (Feminen) ve Eril (Maskülen) Enerjilerin Doğası – Işıl Gence

Dişi (Feminen) ve Eril (Maskülen) Enerjilerin Doğası – Işıl Gence

Kainatın yaratılışı ruhun iki güçlü enerjisininin, yani  dişi (feminen)  ve eril (maskülen)  enerji olarak ikiye ayrılmasıyla başlar. Dişi ve eril olarak ayrılan ve pozitif ve negatif olarak kutuplaşan enerjiler yaşamda birbirleriyle tekrar birleşmenin ve uyumun yollarını aramaya başlarlar. Dişi ve Eril Enerji; bir çok öğretide karşımız çıkar. Yaratıcı Dişi ve Eril Güç olarak Tanrıça ve Tanrı;  İslamiyette Rahim ve Rahman, Hunduzim’de Shakti ve Shiva, Taoizm’de Ying ve Yang, Carl Gustav Jung’a göre arketip enerjikompleksleri olarak Anima ve Animus olarak adlandırılır. Bu iki enerji kutubu birbirleriye yani kendi varlılıklarının içindeki enerjisel zıt kutuplarıyla bütünleşmeden tam olarak var olamazlar.  Akışta kalamazlar…

Dişi ve eril enerjinin doğal olgusunu sadece cinsiyet veya beden olarak tanımlamak doğru olmaz. Kadın ve erkek olarak ayırmadan her insanda gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık kadar doğal olarak var olan dişi ve eril enerjiler; hem kendi içsel dengemizi hem de kadın ve erkek olarak bütün ilişkilerimizi etkiler.

Dişi enerji doğasında Ay’ın güçlü enerjisi vardır; gecenin içindeki karanlığı ve soğukluğu temsil eder. Eril enerji ise güneş’in sıcaklığı ve aydınlığı ile bütünleşir.  Doğanın bu prensibi dişi ve erilin döngüsel yaratım gücünü bize şu şekilde anlatır:  eril enerji güneş gibi ışığı yaratır ve bu ışığı yayar. Ay yani dişi enerji ise, ışığı alır ve bu ışığı yansıtır. Ay ışık üretemez ama güneş’in ışığını doğrudan alır ve değiştirir ve yayar.  İşte doğada ay ve güneşin bu muhteşem döngüsü dişi ve eril enerjinin muhteşem döngüsü olarak karşımıza çıkar. 

Dişi enerji pasiftir, almayı ve üretmeyi temsil eder. Eril enerji ise aktif, hareketlidir ve vermeyi temsil eder. Yine doğanın yaratım gücünü temsil eder aslında bu iki enerji. Tohum toprağa düşer, beslenir ve ağaç olur, çiçek olur yaşam olur. Tohum erildir, toprak dişi. Bunu yaşamın yaratıcı boyutunda bedensel olarak örneklersek; erkeğin spermi hareketlidir sabit olan kadının yumurtasına özünü verir. Kadının yumurtası ise alıcıdır, aldığı özü çoğaltır ve bir bebek doğurur. Veren taraf eril, yaşatan ve doğuran dişidir.

Enerjisel olarak imgelersek varlığın kanalının kapısı yani alıcı yönü dişi, kanalın çıkış kapısı ise erildir. Dişi enerji duyguyu temsil eder, eril enerji ise mantığı. Dişi tarafımız duygudur, en derin sezgilerimizdir, en ayrıntılı hislerimizdir. Altıncı hissimizdir, en bilge tarafımızdır, içimizden gelen sestir. Eril enerji mantığı temsil eder. Düşünen, hareket eden ve fizksel eylem gerçekleştiren tarafımızdır. Dişi, evrenden enerjiyi alır ve eril onu dünyada hareket ile eyleme geçirir. Bu iki zıt kutup bütünleşirse uyum ve denge meydana gelir. Duygular yani sezgiler dişi gücümüz, mantık ve eylemle dengeli ve uyumlu olarak birleşebildiğinde, bütünleşir ve dünyada yaratım döngüsünü gerçekleştirir.

İçimizdeki dişi ve eril enerji yani bu iki zıt kutup karşıt enerjileri yani varlıklarının özünü tamamlayan taraflarını redettikçe, içsel gerilim, uyumsuzluk ve dengesizlik yaratır. Bu durumu içimizde tanımlayamadığımız sebepsiz bir yarım kalmışlık, eksiklik huzursuzluk duygusu ile yaşarız. Tam ve bütün hissetmemize engel olur bu iki enerjinin dengesizliğidir. Kadın veya erkek olamamız farketmez; hayattan alma ve verme döngülerimize bakarak bu dengenin uyumunu gözlemleyebiliriz. Hissedebiliyor muyum, sezgilerime güveniyor muyum? Hayatımda yaratıcı gücü yani almayı istediklerimi alabiliyor muyum? İçimizdeki alıcı, sezgisel, duygusal, pasif ve yaratıcı tarafı yani dişi enerjiyi onurlandırmamız gerekir. Altıncı hissimize güvenerek, duygularımızı hissetmeye izni vererek onu onurlandıralım.  Hayata ne katıyorum, verebiliyor muyum üretiyor muyum yani?  Yeterince aktif miyim, eyleme geçebiliyor muyum?  Aynı şekilde verici, aktif, objektif ve eyleme geçiren tarafı da onurlandırmalıyız. Planlarımızı, aktif bir şekilde eyleme geçirerek hayata verebiliriz yani üretebiliriz. Doğal dengeleri bu iki zıt kutubu bütünleştirerek, içimizdeki dişi ve eril enerji uyumunu sağlayabiliriz.

Daha fazla bilgi almak isterseniz, keyifle hazırladığım bir çok uygulama ve bilgi içeren Kuantum ve Dişilik Sanatı ve Kutsal Dişilik ve İçimizdeki Tanrıça Seminerlerine katılabilirsiniz.

Sevgilerimle,

Işıl Gence, Ekim 2013

(Visited 68 times, 1 visits today)